20 Aralık 2009 Pazar

Gitmek...

Gitmek istediğim yalan değil. Arkama bakmadan çekip gitmek istiyorum oğlumu cebime koyup. Hep derler ya dertler tek başına gelemeyecek kadar korkaktırlar diye. İşte yine korktular. Sıra sıra dizildiler şimdi arka arkaya geliyorlar sağolsunlar. Artık bilmiyorum bu akın ne zaman sona erer. Biter mi onu da bilmiyorum. Sadece bu kadar sakin nasıl kalabildiğime şaşırıyorum. Kötü haber almadan geçirdiğim tek günüm yok. Başlangıcı belli aslında. Üzülmek hem de çok üzülmek istiyorsanız hayatta büyük iyilikler yapın. Gerçekten. Hayır hayır yanlış yazmadım. Hatta iyiliğiniz ne kadar büyük olursa o denli üzülüyor ve yıkılıyorsunuz. Çokkk büyük bir bedel ödüyorsunuz.
Ne barındığım eve sığıyorum, ne bütün gün çalıştığım işyerime ne de yaşadığım bu şehre hatta dünyaya. İstediğim tek şey çekip gitmek. Ben hayatı kabullendikçe o bana yeni sürprizler hazırlıyor. Hem de en kötülerinden. Belki de ben yanlış yapıyorum. Hem de en büyüğünden. Bu kadar mutsuz olmak için ne yaptım bilmiyorum. Hayat bana ne zaman gülecek ya da gülecek mi onu da bilmiyorum.....

Hiç yorum yok: