7 Mayıs 2008 Çarşamba

Roma

Tiber nehri'nin iki yanında yedi tepeye kurulmuştır Roma tıpkı İstanbul gibi... Roma çok alçak bir şehir yani yüksek binalar yada gökdelenler yok. Zaten çoğu şey tarihi eser niteliğinde. Yeni yapılanlarsa bunlara uyum sağlamış. Evlerini çok beğendim Roma'nın. Sonra her taraftan tarih fışkırsa da İstanbul gibi onlar en ufak bir şeye bile sahip çıkmışlar. Yani bu konuda bize pek benzemiyorlar.
Roma'nın çok yüzü var. En önemlisi tarihe tanıklık eden yüzü. Yıkıntılar arasından bile olsa 'Antik Roma' her tarafınızı sarmalıyor. Rönesansın başladığı şehir Roma. Barok akımının başlangıç noktası Roma. Bir sanat şehri. Vatikan'ın burada olmasından ve bir çok kilisesinden dolayı sahip olduğu başka bir kimlik ise 'Dindar Roma'. Tüm bu özelliklerinin yanında Roma yüzyılımıza da çok güzel uyum sağlamış. 'Modern Roma' şehrin her yerinde kendini hissettiriyor. Dondurması, makarnası ve pizzası ile 'Gurme Roma'.
Veee en önemlisi aşıklar şehri Roma. Tersinden okunuşu bile aşk olan bir şehir Roma...
O kadar çok gezip görmeniz gereken yer var ki... Sanırım 1 gün asla yeterli olmuyor. Şimdi bakıyorum da görmek isteyip de göremediğim o kadar çok yer kalmış ki. Onları da yazacağım burada belki siz benim başaramadığı başarır ve tam bir Roma turu yapabilirsiniz.
Evet sıfatı ne olursa olsun karşınızda benim gözümle Roma....

Hiç yorum yok: